Ali Üstündag
Ali Üstündağ is the curator of TEDxReset.
Ali Üstündağ TEDxReset'in küratörüdür.
Alp Onur
Alp Onur 2000 yılında Elazığ’da doğdu. İlköğrenimi sonrası İstanbul’da eğitimine devam etti. Bir girişimcilik kampında elde ettiği birincilik sonrası bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırdı. 2016 yılında liselilerin girişimcilik ekosistemindeki eksikliğini göz önünde bulundurarak liseli girişimcilik takımı Lookater’ı kurdu. Geliştirmiş olduğu Alzheimer Çipi Looky projesi ile birlikte Türkiye’yi Prag ve Lizbon’da temsil etti. Looky ile birlikte lisede 56 kez ulusal basında ve 4 kez TV yayınlarında yer alan Alp Onur; Türkiye’ye ilham veren 5 gençten biri olarak gösterildi. necozsem.com’un da kurucu ortağı olan Alp Onur; lise öğrenimine halen Uğur Okulları’nda devam etmektedir.
Alp Onur was born in Elazig City in 2000. He continued his further education in Istanbul. After having the first rank award in a entrepreneurship camp for highschool students, he started to focused his studies on entrepreneurship. He set up High School Student Entrepreneurship Team “LOOKATER” when he realized the lack of high school students existance in this ecosystem. In 2016, he represented Turkey succesfully in Prague and Lisbon with “Looky Alzheimer Project” which he developed. By “Looky Project” he took place in the mass media, on tv and radio programmes many times. He was pointed as one of the “Five Inspiring Young People in Turkey”. Alp who is co-founder of “Necozsem.com” still is a high school student in Ugur Schools.
Arzu Kaprol
Arzu Kaprol, Mimar Sinan Üniversitesi Moda Konfeksiyon Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldu. Ardından couture eğitimi için Paris American Academy’de Perfectionnement Programını tamamladı. 1995 yılında aldığı prestijli Beymen Academia ‘‘Avant-garde Tasarımcı’’ ödülü ile moda dünyasında 21 yaşında adını duyurdu. Kendi adını taşıyan markasını ise 1998 yılında hayata geçirdi. 2002 – 2012 yılları arasında Network markası kreatif direktörlüğü görevini sürdürdü. 2011 – 2015 yılları arasında Paris Moda Haftası resmi takviminde defile yapmasının yanı sıra Paris’teki ofisini yönetti. 2015 yılında başlayan işbirliği kapsamında Vodafone Türkiye ile bugüne kadar, moda ve teknolojinin birlikteliğinin gözler önüne serildiği, performanslar tasarladı. Türkiye’nin ilk hologram defilesi Mayıs 2015 yılında, multi-disipliner bir yaklaşımla, tasarım, müzik, dans ve teknolojinin birleştiği Dijital Senfoni 2016 yılında ve Türkiye’nin ilk dijital couture show’u yine 2016 yılında ulusal ve uluslararası platformlarda sunuldu. 2015 yılında, Arzu Kaprol tarafından yaratılan, akıllı giyimin ilk prototiplerinden biri olan; klima değişikliklerine göre fonksiyon değiştiren “Akıllı Ceket” ise yine sektörün öncü hareketleri arasında yerini aldı. Tasarımı kıyafet mimarlığı olarak tanımlayan Arzu Kaprol, zamansız kıyafet ve aksesuarlar yaratarak geleceğin moda kültürüne göndermeler yapıyor.
Arzu Kaprol graduated from Mimar Sinan University, Textile and Fashion Design in 1992. She continued her couture education in Paris. In 1995 she received prestigious “Avant-Garde Designer” award from Beymen Academia and founded her design studio at the age of 21. She worked as creative director of Network – Beymen Group of companies, from 2002 till 2012. She participated and performed her shows at Paris Fashion Week, from 2011 till 2015 where she also opened her showroom. Arzu Kaprol collaborated with Vodafone Turkey and realized 3 different technological fashion performances. In 2015 Turkey’s first hologram show and, in 2016 Turkey’s first Digital Symphony has been realized with a multi-disciplinary approach combining design, music, dance and technology. Same year Arzu Kaprol’s digital couture show took place in national and international arena. In 2015 Arzu Kaprol also created one of the first prototypes of contextual smart-wear; a jacket that morphs its shape and functionality with climate change. Arzu Kaprol creates fashion as architecture with unique workmanship in details identified with the designer, timeless design and accessories, which refers to fashion culture of the future.
Deniz Ova
Deniz Ova, 2013 yılından beri İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin direktörüdür. Stuttgart Devlet ve Şehir Tiyatrosu’nda çeşitli prodüksiyonlarda yönetmen yardımcısı olarak çalıştıktan sonra Stuttgart’ta festival etkinliklerinin yönetimi ve organizasyonunda yer alan Deniz, 2005 yılında İKSV’nin düzenlediği “Şimdi Stuttgart” festivalinde konuk ağırlama yöneticisi olarak görev aldı. 2007 yılında Istanbul’a yerleşerek İKSV’nin yurtdışı projelerinin yönetimini üstlenen Deniz, vakfın Avrupa kentlerinde düzenlediği festivallerin programlama ve organizasyonunu gerçekleştirdi. Festivallerin yanı sıra Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergileri’ndeki Türkiye Pavyonu ve Cité Internationale des Arts Türkiye Misafir Sanatçı Programı’nın koordinatörlüğünü yürüttü, yakın zamanda ise Londra Tasarım Bienali’ne Türkiye katılımının yönetimini üstlendi. Deniz Ova, Stuttgart Üniversitesi, Siyaset ve Dilbilimi bölümü mezunudur.
Deniz Ova is Director of Istanbul Design Biennial at Istanbul Foundation for Culture and Arts (IKSV), since 2013. Deniz started to lead the International Projects department of IKSV in 2007 and since then she has developed and organised the festivals and events of the foundation in different European cities. Besides the festivals, she has been coordinating the Pavilion of Turkey at the International Art Exhibition, la Biennale di Venezia, the artist residency studio “Turquie” at Cité Internationale des Arts, and recently managed the participation of Turkey in the London Design Biennial. Before her posts at IKSV, Ova worked as assistant director in several theatre productions at the Stuttgart State and City Theatre, and managed festival events in Stuttgart. Deniz graduated from the University of Stuttgart in Political Science and Linguistics.
Elif Tanverdi
Tüm yatırımlarını çocuklarının eğitimine yapan bir ailenin büyük kızı olarak 1987 yılında doğan Elif Tanverdi, Avusturya Lisesi ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mimarlık bölümünü bitirdi. Tek başına seyahat etmeye 15 yaşında başlayan Elif hayatında farklı bir yol seçip, diploma projesi için sabahladığı bir gecede bir süre sonra işi ve hayatı haline geleceğini hiç hesaplamadan açtığı cizenbayan adlı sosyal medya hesapları ve blogunda tutkularını ve deneyimlerini dünyayla paylaşmaya başladı. Seri bir şekilde tutku duyduğu şeylerin peşinden giden ve hatta çoğunlukla bunları işi haline getiren Elif mimarlık ve blogu dışında yoga eğitmenliği eğitimi aldı ve DJlik ve elektronik müzik prodüksiyonu konularında da kendini geliştirdi. 4 dilen bilen Elif bilgisayarı, kulaklığı ve akıllı telefonu olan her yerden çalışabildiği için ‘kira yerine uçak bileti’ mottosuyla evini boşalttı, eşyalarını sattı ve göçebe hayata adım attı. Kanepesinden çevirmenlik yaptı, 40’ın üzerinde ülkeye seyahat ederek blogunu yazdı, Karayipler’de yoga dersleri verdi, Şili’de mimarlık; Berlin’den New York’a, Dubai’den Beyrut’a festival ve gece kulüplerinde DJ’lik yaptı. Elif bugün farklı tutkularını besleyen kariyerlerini bir arada devam ettirip hayatını kendi iç sesi pusulasında yaşamaya, merakla keşfetmeye, öğrenmeye, paylaşmaya ve ilham vermeye devam ediyor.
Elif Tanverdi was born in 1987 as the oldest daughter of a family who solely invested in the education of their children. She studied architecture at Mimar Sinan Fine Arts University after graduating from the Austrian High School. Elif, who began travelling alone at the age of 15, chose a different path and started to share her passions and experiences with the world through her social media accounts and blog called ‘cizenbayan’ (drawing lady), which she created one night while working relentlessly on her graduation project until the first rays of the sun. Pursuing what she was passionate about, Elif got yoga training on top of architecture and blog writing, while improving herself in DJing and electronic music production. Elif, who speaks 4 languages, moved out of her house and stepped into a nomadic life with the “plane tickets instead of rent” motto, because she could work pretty much everywhere as long as she had her headphones and smart phone with her. She did translating sitting on her couch, traveled to more than 40 countries while writing on her blog, gave yoga lessons in the Caribbean, practiced architecture in Chile, performed as a DJ for the night clubs and festivals in a lot of places from Berlin to New York and Dubai to Beirut. Today, Elif keeps living according to the compass of her inner voice, pursuing different career paths that feed her passions while exploring, learning, sharing and inspiring
Erdem Aksakal
İzmir Bornova Anadolu Lisesi ve İTÜ Elektronik Haberleşme Mühendisliği’nin ardından Boğaziçi MBA’den mezun oldu. Vestel’de ve Ericsson’da teknik birimlerde çalıştıktan sonra 6 yılı aşkın süre SAP Türkiye’de Pazarlama Direktörü olarak görevi yaptı. 2017’de SAP Ortadoğu Bölgesi Pazarlama Direktörü olarak atandı. Bir çok kitapta öykü ve denemeleri yayımlandı. Beyaz yakalıların hayatını anlattığı “Mezeleri Güzel” kitabı kısa sürede 8. baskısını yaptı. OT ve Digital Age dergilerinde kent yaşamı, teknoloji, beyaz yakalılar konularında yazmakta; Bilgi Üniversitesi bünyesinde Dijital Pazarlama dersi vermekte; birçok zirve ve seminerlerde konuşmacı olarak yer almaktadır. Erdem Aksakal, Ayşen ile evli olup Güney ile Nisan’ın babasıdır.
After studying at Izmir Bornova Anatolian High School and Electronic Communication Engineering Department of Istanbul Technical University, Aksakal graduated from the MBA Program of Boğaziçi University. Following his roles at the technical divisions of Vestel and Ericsson, he served as the Marketing Director of SAP Turkey for over 6 years. In 2017, Aksakal was appointed as the Middle East Marketing Director of SAP. He published stories and essays in numerous books. His book “Mezeleri Güzel”, in which he tells the story of white collars, made its 8th edition in a short span of time. He writes about urban life, technology and white collars for OT and Digital Age magazines while lecturing on Digital Marketing at Bilgi University and attending a range of summits and conferences as a spokesperson. Father of Güney and Nisan, Aksakal is Married to Ayşen.
Erdem Ovacık
Erdem, Kopenhag-Danimarka merkezli bir Avrupa bisiklet paylaşım servisi olan Donkey Republic’in kurucusu ve CEO’su. Boğaziçi’nde mühendislik okuduktan ve iki sene McKinsey’de yönetim danışmanlığı yaptıktan sonra 25 yaşında İstanbul’dan ayrıldı. Berkley, Kaliforniya Üniversitesi’nde Kamu Politikaları alanında yüksek lisans yaptıktan sonra, son 10 senedir Danimarka’da kitle fonlaması, uluslararası geliştirme, yönetişim, finans ve son zamanlarda da hareketlilik (mobilite) başta olmak üzere birçok farklı girişimde çalışmıştır. Kentsel hareketlilik için bisiklet sürmenin büyük destekçisi olan Erdem, teknolojinin kamu hizmetlerini nasıl geliştirebileceğiyle ilgili araştırmalar yapmaktadır.
Erdem is cofounder and CEO of Donkey Republic, a pan European bike sharing service headquartered in Copenhagen, Denmark. He left Istanbul at 25 after finishing engineering at Bogazici and two years as management consultant with McKinsey. He obtained master in public policy at UC Berkeley, and worked in last 10 years in Denmark in various startups relating to crowdfunding, intl development, governance and finance, and most recently mobility. He is a big fan of cycling for urban mobility, and exploring how technology can improve public goods.
Gülden Aydın
Kısa süren Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliğinden sonra gazeteci oldum. 1994’ten bu yana Hürriyet gazetesindeyim. 2002-2004 yılları arasında Akşam gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü yaptıktan sonra döndüğüm Hürriyet’te uzman muhabirlik yapıyorum. Hayatımın önceliği haber. Kadın ve çocuğa karşı şiddet, istismar vve tecavüz, Güneydoğu, sınır ötesi özel ilgi alanımda. Heyecanım, vicdanım yegâne zenginliğim. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyesi ve Sürekli Basın Kartı sahibiyim. Çok sayıda ödülüm var. Ancak en büyük ödüllerim, haber yaparak ulaştığım mağdur kadın ve çocukların hayatlarının olumlu yönde değişmesinde rol oynamak.
I became a journalist after teaching Turkish Language and Literature for a short period of time. I have worked for Hurriyet since 1994. I am currently a specialized correspondent for Hurriyet where I came back after working as the editor in chief at Aksam Newspaper between 2002 and 2004. News constitute the priority of my life. Violence against women and children, abuse, rape and South-eastern Turkey are my fields of interest. My excitement and conscience is my sole treasure. I am a member of Turkish Journalists’ Society (TGC), having a permanent press card. I have been recognized with many awards but my greatest award is playing an active role in changing the lives of victimized women and children that I reach through news-making.
Güven İslamoğlu
9 Aralık 1963 de Ankara da doğdu. İlk, orta ve Liseyi Ankara da okudu. 1984 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın yayın bölümünden mezunu oldu. Meslek hayatına 1990 yılında TRT Ankara Televizyonu “Gün Başlıyor” programında yönetmen yardımcısı olarak başladı. 1992 yılında İstanbul’a geldi. HBB televizyonunun kuruluşunda yer aldı. Haber ve haber programlarının yönetmenliğini yaptı. 1993 yılında Show TV’ye geçti. Arena ve Prizma programlarının yönetmenliğini üslendi. Daha sonra ekran önüne geçmeye karar verdi. 1994-1998 yılları arasında Show ve Star TV Haber Merkezlerinde muhabir olarak çalıştı. Bu dönemde sağlık ve çevre konusunda önemli haberlere imza attı. 1998 yılında CNNTürk’e geçti ve kuruluşunda yer aldı. Yüzlerce habere imza attı. Özellikle sıcak haberlerdeki canlı yayın performansıyla dikkat çekti. 2011 yılında giderek büyüyen çevre sorunlarına dikkat çekmek için “Yeşil Doğa” ve “Seyirci Kalmayın” programlarını hazırlamaya başladı. Yeşil Doğa programı 2011 yılında Avrupa’nın Çevre Nobel’i olarak görülen “Eurosolar 2011 Güneş Ödülü” nü Berlin de aldı. Halen bu 2 programı hazırlayıp sunuyor.
Born on December 9, 1963, in Ankara, Güven İslamoğlu went to primary, secondary, and high school there. He graduated from the Faculty of Communication Sciences, School of Press and Broadcasting in 1984. He started his career at TRT Ankara Television as the assistant director of “Gün Başlıyor” in 1990. He came to Istanbul in 1992. He took part in the foundation of the HBB TV channel where he later on directed the news. He transferred to Show TV in 1993 and directed Arena and Prizma. He then decided to work in front of the camera. Between 1994-1998, he served as a correspondent at Show TV and Star TV News Centers. During that period Güven İslamoğlu was the name behind major news stories on health and environment. He transferred to CNNTurk in 1998, and he took part in its foundation and carried out hundreds of news stories. He attracted a great deal of attention especially with his live broadcasting performance in breaking news. In order to draw attention to growing environmental problems, he started making “Yeşil Doğa” and “Seyirci Kalmayın” TV shows in 2011. In the same year, his program “Yeşil Doğa” received the European Solar Prize in Berlin, which is considered as the European Nobel Prize in Environment. He still makes these two programs.
Hasan Deniz
1971 yılında Arapgir’de doğdu. Tüm çocukların/yetişkinlerin olduğu gibi babası ile olan ilişkisi onun üzerinde çok güçlü izler bıraktı. Babasının terzi dükkânında, babasından terzilik öğrendi. Babası ile dağlara tırmandı ve doğayı tanıdı. Erken yaşlarda babası ile gerçekleştirdiği bu uzun dağ tırmanışlarında babası ile arasındaki bağ daha da güçlendi. Bu deneyimleri onun babanın önemi ve etkisi konusunda bugünkü inancının şekillenmesinde çok büyük etkisi olduğunu söylemektedir. Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Farklı sivil toplum kuruluşlarında çalıştı. 2002 yılından buyana da Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nda (AÇEV) çalışmaktadır. AÇEV’de babaların çocuklarının bakım ve gelişiminde sorumluluk üstlenmeleri, kız ve oğlan çocuklarını eşit bir şekilde desteklemeleri, çocukları ile karşılıklı ve yakın ilişki kurmaları, onlarla zaman geçirmelerine yönelik tutulmaları kapsayan ilgili babalık modelinin ülkemizde ve dünyada yaygınlaşması için çalışımlarına devam etmektedir. Çocukların dünyaya getirdikleri her türlü kapasitelerinin en iyi şekilde açığa çıkması için babaların çok önemli olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle babaların katılımını sağlamak için eğitim programları, araştırmalar, kampanyalar ve savunuculuk faaliyetleri yürütmektedir. Hasan Deniz iki çocuk babası olup İstanbul’da yaşamaktadır.
Hasan Deniz Ege, born in 1971, is a graduate of Sociology Department of Ege University. Deniz, who worked in NGOs such as TEGEV (as the Director of Family Education) and Turkish Pharmacists’ Association (R&D Unit Expert), has been working at Mother-Child Education Foundation (AÇEV) since 2002. Hasan Deniz, who first worked as Father Support Program Educational Expert and then the Coordinator of Father Support Program, continues to work at AÇEV as the Director of Family Education. He undertakes educational programs, researches, campaigns and advocacy activities for fathers to take responsibility for their children’s care and development, to equally support girls and boys, to establish mutual and close relationships with their children, and to spend enough time with them. With the idea that it is not enough for only fathers to participate in appropriate education and support programs to strengthen and spread the proper fatherhood attitudes, he has recently engaged in efforts for advocacy, awareness-raising and best practices to change wider public perception on fatherhood and the attitudes of all the actors that have an impact on fatherhood (policies, popular culture, private sector, educational system, current values, academia, NGOs, etc.) in a way to support the proper fatherhood attitudes
Hatice Köse
Hatice Köse lisans, Yüksek lisans ve Doktora derecelerini Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden almıştır. Uzmanlık alanı İnsan-Robot etkileşimi, yapay zeka ve sosyal robotlardır. Dr. Köse, doktora sonrası çalışmalarını sosyal robotlar konusunda araştırmacı olarak University of Hertfordshire, İngiltere’de sürdürmüştür. Bu dönemde Robotcub isimli AB projesinde Humanoid robotlar ve çocuklarla interaktif iletişim oyunları üzerinde çalışan Dr. Köse, halen İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde ve Oyun ve Etkileşim Teknolojileri Yüksek Lisans Programlarında görev almaktadır. Son yıllarda üzerinde çalıştığı konular sosyal robot ve Avatar desteği ile çocukların eğitim ve terapilerinde interaktif oyun tasarımı ve uygulamalarıdır. İTÜ HELP Labında özellikle işaret dili ve işitme engelli çocuklar konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.
Hatice Köse got her BSc, MSc and PhD degrees from Computer Engineering Department of Bogazici University. She is an expert in Human-robot interaction, Artificial Intelligence and Social Robotics. Dr. Kose, served as a postdoc researcher at the University of Hertfordshire, UK, and worked on humanoid robots and interaction games with children at the Robotcub EU project. Currently, she is a lecturer at the Computer Engineering Department, and Game and Interaction Technologies Graduate Programs of Istanbul Technical University. Recently, she focused on the education and therapy of children using interaction games together with social robots and avatars. She especially works on sign language and hearing impaired children at ITU HELP labs.
Hüsne Rhea Çiğdem
1986 yılında Adana’da doğan Hüsne Rhea Çiğdem, liseyi Tarsus Amerikan Koleji’nde, üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlar. 2007 yılında, Robert Kolej Yaz Programı’nda çocuklar ile çalışmaya başlamak onun için bir dönüm noktasıdır. 2012 yılına kadar Robert Kolej’de sanat koordinatörlüğü yaparken tasarladığı okul sonrası sanat programları, ona, yüzlerce çocuk ile çalışma fırsatı sunar. Bu süreç içinde, Avustralya, Amerika, Avrupa, Latin Amerika ve Hindistan’a yaptığı seyahatler ile dünyayı deneyimler. 2011’de başladığı yoga ve meditasyon pratikleri, 2013 yılında hocalık eğitimi alması ile derinleşir. Aynı sene Müze Yönetimi bölümünde yüksek lisansını tamamlar. 2013-2017 yılları arasında İstanbul Modern’de, önce gönüllü, sonra eğitmen, sonra içerik geliştirme uzmanı ve son olarak da eğitim programları yöneticisi olarak çocuklar ve yetişkinler ile çalışır. Nisan 2017’de, Bali seyahati dönüşünde, ilk çocuk kitabını yazar. Bugünlerde yoga dersleri vermekte, inzivalar düzenlemekte ve çocuklar için sergilere paralel eğitim programları tasarlamaktadır. İlk kitabı önümüzdeki aylarda çıkacaktır.
Born in 1986, Husne Rhea Cigdem studied at Tarsus American College and English Language and Literature at Istanbul University. Working with children at Robert College Summer Program, in 2007, was a turning point for her. Besides working there as an art coordinator until 2012, she connected with hundreds of children through the after school programs she designed. Within this period of time she traveled to Australia, the U.S.A., Europe, South America and India. The yoga and meditation practices she had started in 2011 got deeper with the teachers training she received in 2013. In the same year, she started her master’s degree in Museum Management. Between 2013-2017 she worked with children and adults at Istanbul Modern, first as a volunteer, an education officer, content development specialist and finally as an education programs manager. After visiting Bali, in April 2017, she wrote her first children’s book. At the moment, she teaches yoga, organizes retreats and designs education programs parallel to exhibitions. Her first book will be published in the upcoming months.
Mehmet İnhan
Mehmet İnhan 1958 Milano’da doğdu, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik/Elektronik lisans (1980), Ekonomi lisansüstü (1984) derecelerinden sonra Viyana Teknik Üniversitesi Ekonometri ve Planlama Matematiği bölümünde doktora yaptı (1990). Avusturya’da Vienna Institute of Advanced Studies, The OPEC Fund for International Development gibi kuruluşlarda çalıştıktan sonra Türkiye’de STFA Holding Planlama bölümünde yatırım müdürü olarak görev yaptı. 1992-2012 yılları arasında aralıklarla Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünde part-time öğretim görevlisi olarak Ekonomi dersleri verdi. Son yıllarda özellikle IT sektöründe e-learning, interaktif sistemler, endüstriyel otomasyon, e-ticaret ve sosyal medya alanlarında yönetici görevler üstlendi. İdefix.com, itiraf.com, siberalem.com gibi başarılı internet markalarını bünyesinde barındıran EBİ A.Ş.’nin Genel Müdürlüğünü yürüttüğü 2008-2013 yılları arasında Türkiye’nin ilk e-kitap dağıtım platformunun öncülüğünü yaptı. Mehmet İnhan, halen SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme firmasının ortağı ve Yönetim Kurulu üyesidir. Evli ve 3 kız babasıdır.
Mehmet Inhan was born in Milan. He studied Electronics Engineering at the Bosphorus University, Istanbul for his Bsc degree (1980) and the got his MA in Economics at the same university (1984). He then continued his study at the Technical University of Vienna, Institute of Econometrics and Planning Mathematics where he got his PhD (1990). During his stay in Austria he worked at institutions like the Vienna Institute of Advanced Studies and the OPEC Fund for International Development, after which he returned to Turkey to work for STFA Holding Planning Department as capital budgeting manager. He was a part-time lecturer in Economics at the Bosphorus University during 1992-2012. In recent years, he managed IT projects and companies in areas like e-learning, interactive systems, industrial automation, e-commerce and social media. During 2008-2013 as he was acting CEO of EBI A.S., operating successful internet brands like idefix.com, itiraf.com, siberalem.com, he pioneered the first e-book distribution platform in Turkey. Mehmet Inhan is currently partner and board member at SAHA Corporate Governance and Credit Rating Inc. He is married and has three daughters.
Mehmet Okur
1979’da Yalova’da dünyaya gelen Mehmet Okur, spor kariyerine ilk olarak futbol ile başladı. Sonrasında basketbola geçiş yapan Okur’un ilk takımı ise Oyak Renault oldu. Daha sonra Tofaş ve Anadolu Efes formaları giyen Mehmet Okur’un kariyerinde, 1 NBA şampiyonluğu, 3 Türkiye şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası bulunuyor. Ayrıca Anadolu Efes’in 2000-2001 sezonunda Avrupa üçüncüsü olan kadrosunda yer aldı. Milli Takım formamızı da başarıyla giyen Okur, 2001 Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa ikincisi olan Milli Takım kadrosunda da yer aldı. NBA kariyerine Detroit Pistons ile adım atan başarılı basketbolcu, 2004 yılında NBA şampiyonluğu elde eden ilk Türk sporcu olmasının yanı sıra All-Star maçında forma giyen ilk oyuncumuz da oldu. Okur NBA’de Utah Jazz ve New Jersey Nets formalarını giydi. Aktif basketbolculuk kariyerinin ardından yine NBA’de Phoenix Suns takımının antrenör kadrosuna dahil olan Okur, bu onura erişen ilk Türk spor insanı olmayı da başardı. Yeliz Okur ile evli olan Mehmet Okur üç çocuk babasıdır.
Born in 1979, in Yalova, Mehmet Okur started his sports career with football. He then transferred to basketball, and his first team was Oyak Renault. Later on, he played in Tofaş and Anadolu Efes, and throughout his career he won 1 NBA championship, 3 Turkish championships, 5 Turkish Cups, and 2 Turkish Presidency Cups. He was in the roster of Anadolu Efes during the 2000-2001 season when the team came in third place in Euroleague. Onur was also a successful national team player. He was in the national team roster, which came in second place in the 2001 European Championship. Starting his NBA career in Detroit Pistons, he became the first Turkish player to win an NBA championship in 2004, and he was also the first Turkish player to play in an All-Star game. He played in Utah Jazz and New Jersey Nets in NBA. After his active basketball career, he became one of the coaches of Phoenix Suns, which made him the first Turkish coach to have this distinct honour. Mehmet Okur and Yeliz Okur are married with three children
Oğuzhan Canım
Oğuzhan Canım, iş hayatına United Towers’ta pazarlama iletişimi yaparak başladı. Çalıştığı süre içerisinde ABD’ye ve İngiltere’ye giderek şirketin bu ülkelerdeki marka çalışmalarını yürüttü. Ardından Saat ve Saat’te marka müdürü olarak görev yaptı. Bu deneyimden sonra kurumsal hayatta yaratıcılığa pek de fazla yer olmadığını düşünerek “Ahtapot Sosyal Medya” ajansının kurucu ortağı ve “Askıda Ne Var” sosyal girişiminin kurucusu oldu. 2012 yılında kurduğu Askıda Ne Var’ın kısa sürede yakaladığı büyük ivme sebebiyle dijital ajansını devrederek iş yaşamına sosyal girişimci olarak devam etmeye karar verdi. Canım, Ford markasının sponsorluğundaki Askıda Ne Var ile üniversite öğrencilerine yılda ortalama 3 milyon TL değerinde ücretsiz ürün ve hizmet sunuyor. Bu güne kadar; Ashoka, Bilgi Üniversitesi, TÜBİTAK, Sabancı Vakfı gibi kurumlardan aldığı ödül ve desteklerle örnek bir girişimci ve sosyal girişimci olarak gösteriliyor.
Oğuzhan Canım started his career in marketing communications at United Tower’s. As part of his job, he travelled to the United States and the United Kingdom, and managed the branding of the company. He then served as a brand manager at Saat&Saat. After this experience, deciding that there is no place for creativity in corporate life, he co-founded “Ahtapot Social Media” agency and founded the social enterprise “Askıda Ne Var”. Askıda Ne var gained tremendous momentum shortly after its foundation in 2012, so he decided to hand over his digital agency to continue his career as a social entrepreneur. With Askıda Ne Var, which is sponsored by Ford, Canım annually provides an average of TL 3 million worth of free goods and services to students. With all the awards and support he received from institutions like Ashoka, Bilgi University, TUBİTAK, and Sabancı Foundation, he is cited as the very picture of a social entrepreneur.
Rümeysa Çamdereli
Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun olduğu 2006 yılından uzunca bir süre sonra, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü bitirdi. Üniversite hayatı boyunca derslerden çok müzikle uğraştı, lisans döneminde hem Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübünde çalışmalarına devam etti hem de Boğaziçi Üniversitesi oyuncularıyla birlikte oyun müzikleri yaparak sahneye çıktı. 2008-2014 yılları arasında Kardeş Türküler’in Açıkhava konserlerinin yanısıra çeşitli organizasyonlar kapsamında düzenlenen konserlerinde de sahne aldı. Son dönemde ağırlıklı olarak kısa film ve belgesel müzikleri yapıyor. Aynı zamanda müzisyen kadınlardan oluşan “Akşam Grubuyla” konserler veriyor. Her hafta kendi bestelerinden ve coverlarından oluşan bir programla Üsküdar’da bir kafede dinleyicileriyle buluşuyor. Yaşama Dair Vakıf’ta proje uzmanı olarak çalışıyor. İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Yüksek Lisans Programında, tez döneminde. 2,5 yaşındaki Kerem’in annesi. Kendisini Müslüman feminist olarak tanımlıyor. Reçel Blog’un kurucu editörlerinden, Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar inisiyatifinde ve Kadınlar Camilerde kampanyalarında çalışmalarına devam ediyor.
She graduated from Kabataş High School in 2006, and after a very long time, in 2013, she graduated from the Department of Computer Engineering, Bogazici University. During her university years, she was occupied with music more than she was with her studies. She was involved in the Bogazici University Folk Dancing and Music Club. She also took to the stage by making music for plays with students from Bogazici University Drama Club. Between 2008-2014, she also performed on stage both in the Openair concerts of Kardeş Türküler and in other concerts organized for various events. Recently, she mainly makes music for short films and documentaries. She also gives concerts with the all-female band “Akşam Grubu”. Each week, she comes together with her audience and sings her own music as well as some cover songs at a café in Üskudar. She works as a project expert in Yaşama Dair Vakıf (YADA Foundation). She is currently enrolled in the Women’s Studies Master Programme at Istanbul University, and she is writing her thesis. She is the mother of two-and-a-half-year-old Kerem. She identifies herself as a Muslim feminist. She is one of the founding editors of Reçel Blog. She continues to work in campaigns such as the Muslims’ initiative to Combat Violence Against Women and the Women in Mosques campaign.
Sahte Rakı
2005 yılından bu yana Türkiye’de Rock’n Roll ve Blues müziğin en iddialı temsilcilerinden biri olan Sahte Rakı; birlikte vakit geçirmeyi, üretmeyi ve paylaşmayı seven sekiz sıkı dosttan oluşuyor. Grup, canlı performanslarında müzik ile harmanlanan teatral sunum, dans ve sahne gösterileri ile geniş bir kitlenin ilgisini çekerek adını farklı müzik türlerinin dinleyicilerine ve İstanbul dışına taşırmayı başardı. Sahte Rakı, 2016 yazında ilk göz ağrısı “Mostar Kayıtları” EP’sini dijital ortamda piyasaya sürdü ve yaklaşık beş yüz bin kişi tarafından dinlendi. Eleştirmen ve dinleyicisinden tam not aldı. 2018 Mart ayında dijital ortamda yayınlanan teklisinde ise, 13 yıllık sahne hayatının her performansında çok severek yorumladıkları, efsanevi “Everybody Needs Somebody To Love” parçasını kendi yazdıkları Türkçe sözlerle, “Aşk Bu” diyerek yorumladı. Sahte Rakı pek çok önemli festival ve konser alanında sahne almaya, seyircisiyle sık sık buluşmaya devam ediyor. Bir yandan ise yeni albüm çalışmalarını yoğun biçimde sürdürüyor.
Sahte Raki, a prominent Rock’n Roll and Blues band in Turkey has been established in 2005 by 8 close friends, who admires to produce, share and spend quality time together. The band attracted a wide audience of diverse genres and from several locations around Turkey, Bosnia and Herzegovina and Crotia, by blending music with theatrical presentation, dance and stage shows. Sahte Raki introduced their first EP “Mostar Records” on digital platforms in 2016 summer. The album has been listened by nearly five hundred thousand people, and obtained superb feedback from the critics and the audience. They released another digital single in March 2018, in which they covered the legendary song, “Everybody Needs Somebody To Love”, which they have been continously performing for 13 years of musical journey, with their own gripping Turkish words, so to say “Aşk Bu / This Is Love”. Sahte Raki is still keeping to participate leading festivals and concerts, and frequently meeting with their worthy listeners. They are also working on their new album intensely and with great enthusiasm.
Korhan Kodaman / Vokal (Vocal)
Dinçer Tuğmaner / Mızıka (Harmonica)
Uluç Büyükbeşe, Tolgacan Şişman / Gitar (Guitar)
Fırat Avcı / Saksofon (Saxophone)
Eren Mutlu / Bas Gitar (Bass Guitar)
Can Turfan / Davul (Drums)
Sema Gür
Yolunu Fark Et | Recognize Your Path | Sema Gür | 2018 | TEDxReset
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Organizatörü | Organizer of the Fancy Women’s Cycling Tour
1973 Balıkesir/Bandırma doğumlu. 7 yaşına kadar Aksakal kasabasında ağaç tepelerinde yaşadı. İlkokul 1.sınıfta babasının ve annesinin öğretmen olması ve tayinlerinin çıkması nedeniyle Bandırma’ya taşındı. Üniversiteyi kazanana kadar Bandırma’da yaşadı. Bu süreçte sahneye çıkıp şarkı söyledi, resim yaptı, halk dansları sayesinde ilk kez bambaşka şehirlere gitti, huzurevleri ve çocuk yuvaları ile tanıştı. Sosyal sorumluluk kavramını lisede arkadaşlarıyla kendi kendine keşfetti. 1991-95 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Bölümü’nde okudu. Tarih dersini yeni nesle sevdirmeye söz vererek öğretmen oldu. İzmir’e gelir gelmez bu şehre aşık oldu ve kalıcı olmaya karar verdi. 1997 yılından beri İzmir Amerikan Koleji’nde tarih öğretmenliği yapıyor. Bisiklete binmeyi 2012 yılında yakın dostları ve babası sayesinde öğrendi. Başka kadınları da bisiklete yönlendirebilmek amacıyla 2013 yılında Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu başlattı. Tur 5. Yılında, 2017’de 50 şehirde, İzmir merkez olmak üzere eş zamanlı olarak yapıldı. Katılım bitene kadar Süslü “Kadınlar Bisiklet Turu’nu organize etmeyi, öğretmenliğe devam etmeyi, mutlu olmayı planlıyor.
She was born in 1973, in Bandırma, Balıkesir. She lived on top of tree crowns in a town called Aksakal, till the age of seven. She moved to Bandırma when she was in first grade, after her parents, who were both teachers, got relocated to that town. She lived in Bandırma until she got into university. Till then, she sang on stage, painted, travelled to different cities for the first time thanks to folk dancing, and volunteered at nursing homes and orphanages. She discovered the concept of social responsibility by herself with her friends when she was in high school. Between 1991-1995, she studied at the Department of History Education, Dokuz Eylül University. She promised to endear history to the new generations and became a teacher. She fell in love with Izmir as soon as she set foot in the city and decided to become a local. She has been teaching history at Izmir American College since 1997. With the help of her close friends and her father, she learned to ride a bike in 2012. In order to encourage other women to cycle, she started the Fancy Women’s Cycling Tour in 2013. In 2017, in its 5th year, the tour was simultaneously organized in 50 cities, Izmir being the center of the tour. She is planning on continuing teaching, being happy, and organizing the tour until the participation dries out.
Utku Lomlu
Utku Lomlu 1979 yılında İzmir’de doğdu. Felsefe eğitiminin yanı sıra İletişim ve Everest yayınlarında sanat yönetmeni olarak kitap kapakları tasarladı. Can Yayınları, kapak tasarımındaki değişim sürecini kendisiyle başlattı. Kitap kapağı dışında farklı alanlarda tasarım odaklı işler üretmek üzere kendi tasarım ajansı Lom Creative’i kurdu. Yaptığı tasarımlarla GMK, European Design Awards, The Type Directors Club, American Institute of Graphic Arts gibi ulusal ve uluslararası kuruluşlardan 30’dan fazla ödül aldı. AKUT Arama Kurtarma Derneği’nde arama köpeği eğitmenliği de yapan Utku Lomlu, aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi’nde enformasyon tasarımı alanında çalışmalar yürütmektedir.
He was born in 1979, in Izmir. Besides his philosophy education, he designed book covers for İletişim and Everest publishing houses as an art director. Can Publishing House started the transformation process of their cover designs with him. In order to work on design-based projects other than book covers, he founded his own design agency, Lom Creative. His designs earned him than 30 awards from national and international organisations such as GMK, European Design Awards, The Type Directors Club, and American Institute of Graphic Arts. Utku Lomlu carries out studies on information design at Kadir Has University, and he is also a dog trainer at AKUT Search and Rescue Association.
Yet - Her
Yet-Her, Koç Üniversitesi öğrencileri tarafından, müzik türü kısıtlamasından sıyrılıp, birbirinden farklı bölümler okuyan öğrencilerin, müzik ile birleşip bir araya gelerek kurduğu bir gruptur. Yet-Her, herkesin aynı bütünün farklı birer parçası olduğuna ve müziğin bu parçaları bir arada tutan bir etken olduğuna inanıyor. Kendi hayatlarındaki boşlukları, dargınlıkları, üzüntüleri... müziğe tutunarak üstesinden gelen ve benzer nedenlerle müziğe başlayan bu gençler, kendilerini en değerli ve mutlu hissettikleri yer olan sahnede, bu mutluluklarını seyircileriyle paylaşarak biraz bile olsa izleyenlerin hayatında olumlu bir etki bırakmayı amaçlıyor.
Yet-Her is a music group founded by Koç University students who are in different majors and united by music, eluded from genre restrictions. Yet-Her believes that each person is a different piece of a whole and music is the unifier of those pieces. These youngsters started playing music to get away from voids, resentments and sorrows of their own lives. Their puspose is to touch the lives of the spectors by sharing their happiness where they feel the happiest and most beloved, the stage.
Batuhan Aslan / Vokal (Vocal)
Buse Soysal / Arka Vokal (Back vocal)
Bensu Karabay / Piyano / Alto saksafon (Piano / Alto sax)
Ceren Kocaoğullar / Piyano / Akordeon (Piano / Accordion)
Doğan Can Yeğiner, Turhan Eker / Elektro Gitar (Guitar)
Altay Durak / Bas Gitar / Trompet (Bass / Trumpet)
Egemen Genç / Bas Gitar / Tenor saksafon (Bass / Tenor sax)
Ali Açıkbaş, Denizhan Korkut / Bateri (Drums)
Özge Dereci, Yağmur Ortaç / Keman (Violin)